stand on

  1. (a) (temele) dayanmak, (temel üzerinde) durmak/bulunmak.
    stand on one's own two feet (or legs):
    kimseye muhtaç olmadan işlerini yönetmek,
    mec. kendi yağı ile kavrulmak (b) üzerinde ısrar etmek,
    stand on one's ground: davasından vaz geçmemek (c)
    den. yoluna devam etmek, rotayı değiştirmemek.
korkutmak, dehşete salmak, tüylerini diken diken yapmak.
It was enough to make your hair stand on
end.
His hair stood on end at the sight: Görür görmez düyleri diken diken oldu.
taleplerinde ısrar etmek Verb
talep bite israr etmek Verb
şerefini/itibarını korumak, mevkiine göre muamele beklemek.
bağımsız olmak, kimseye muhtaç olmamak, kendi yağı ile kavrulmak.
baş aşağı durmak.
kendi ayakları üzerinde durmak Verb
bağımsız olmak, kimseye muhtaç olmadan yaşamak.
ayakları üzerinde durmak Verb
başkasının yardımı olmadan kendi ayakları üzerinde durmak Verb
yardım istememek Verb
kendi yağı ile kavrulmak, kimseye muhtaç olmamak.
hakkında ısrar etmek Verb
bir mektuba dayanmak Verb
(ev) dört tarafı açık
tutunacak bir dal bırakmamak, kıskıvrak bağlamak, çaresiz bırakmak.
dayanağı/mesnedi olmamak, tutar tarafı olmamak, mesnetsiz olmak, savunulacak/müdafaa edilecek tarafı
olmamak, kuvvetli delilden yoksun olmak.
kabul ettireceği mazereti olmamak Verb
dayanağı/mesnedi olmamak, tutar tarafı olmamak, mesnetsiz olmak, savunulacak/müdafaa edilecek tarafı
olmamak, kuvvetli delilden yoksun olmak.
iddialarını birer birer çürütmek, savunmasız bırakmak.
tutanakta kaydı bulunmak Verb
teklifli olmak Verb
biriyle resmi ilişkilerde olmak Verb
susta durmak Verb
tutanakta kayıtlı bulunmak Verb
birşeyin üzerinde durmak Verb
birşeye basmak Verb
birşeyin üzerine basmak Verb
savunmada kalmak Verb
savunma da kalmak Verb
protokolde olmak Verb
grev gözcüsü hattında yürümek Verb
amuda kalkmak Verb
resmî davranmak/olmak, teşrifata/merasime uymak.
There is no need to stand on ceremony with us:
Aramızda teşrifata (teklif tekellüfe) lüzum yok.
bastırmak Verb
tüylerini ürpertmek Verb
kuralları önemsememek Verb
resmiyeti boşvermek Verb
kuralları boşvermek Verb
resmiyeti bir kenara bırakmak Verb
... konusunda ne düşünüyorsun?
... konusunda fikrin nedir?
tanığın sorguya çekilmesi
(US) birini tanık kürsüsüne çıkarmak Verb
liste de birinci durumda olmak Verb
listede birinci durumda olmak Verb
listede başta olmak Verb
bir konuda fikir değiştirmemek Verb
bir konuda kararlılığını sürdürmek Verb
bir konuda kararını değiştirmemek Verb
birşeyi birşeyin üzerine koymak Verb